19 Temmuz 2009 Pazar

Zaman Kasesi


Hep insan olmanın anlamı üzerine düşünmüşümdür ve dileğim bu düşünme eyleminin ölene dek hiç son bulmaması. Zaten beni bu konuda düşündüren gerçek, ölüm denen olgu. Sonsuzluğu düşünüyorum ve bunun içerisinde bir an ,çok kısacık bir an, Deniz ismi ile yaşayıp ölüyorum. Ama neden? Herşeyin bir sebebi bir anlamı olduğuna inanan ben Deniz işte bunun da bir önemi bir sebebi olduğuna inanıyorum. Ne yapmalıyım? Nasıl bir Deniz olmalıyım? Görevim nedir bu kısacık hayatta?

Kişisel gelişim uzmanları sürekli insanın bir hedefi olmasının öneminden bahsederler, hayatta bir amacın olması gerektiğinden, anlamlı bir yaşam için. Gerçekten de kendimize hedefler koymalı ve zaman denen kasemizi bizi bu hedeflere ulaştıracak eylemler ile doldurmalıyız. Ama işte burda sorulması gereken en önemli diğer soru : Bu hedeflerin neler olması gerektiği.

Apollo Tapınağının girişinde yazan "Gnothi Seauton" yani "Kendini Bil" mesajı gerçekten içinde çok derin mesajlar barındırıyor. Doğru ya kendimi bilmezsem hedeflerimi, amaçlarımı nereden bilebilirim? Başarının her zaman içten dışa doğru geldiğine inanırım. Önce içimizde, özümüzde başarıyı yakalamalıyız ,sonrasında işte ve dış sosyal çevremizdeki başarılar gelmeli. Önce ailemizde yakalamalıyız başarıyı ve mutluluğu. İçimizde kendimizle barışık olabilmeliyiz. Bizler ne yapıyoruz? Sürekli başkalarını yargılayıp duruyoruz. Kendi içimizde neler olup bittiğinin farkında olmadan , sürekli dışarda bizi ilgilendirmeyen işlere burnumuzu sokuveriyoruz. Kendimize öylesine yabancıyız ki!

Geldiğimiz bu yaşam noktasında dikkatlerimizi dağıtan, bizi oyalayan, kendimizi bilmemizden bizi alıkoyan o kadar çok faktör var ki! Sanki cezalandırılıyoruz. Tüm bu etkenlerin içinde kendimizi kaybetmememiz öylesine önemli ki! Zaman sürekli artan bir ivmeyle yol alıyor. Günler saatler gibi, haftalar günler gibi ve yıllar aylar gibi gelip geçiyor. Durup baktığımda zaman kaseme, içinde biriktirdiğim şeylerin ne kadar saçmalıklarla dolu olduğunu gördüğümde üzülüyorum. Ama seviniyorum çünkü hala burdayım, hayattayım. Hala şansım var. Derslerimi alıp, yeniden yola koyulmak, daha fazla kendimi bilmeye odaklanmak zorundayım. Bu kısacık hayatım anlamsız olmamalı. Bir ot gibi geçmemeli yıllar. İçi ben ile dopdolu olmalı zaman kasemin, beni ben yapan şeylerle. Öldüğümde sonsuzlukta parlayan bir yıldız olabilmeliyim. Yaşamın önemini kavramış , hayatını çarçur etmemiş, kendisine gönderilen mesajları almış bir insan olarak yaşayıp ,gerçek yurduma dönmeliyim. Burası bir okulsa, diplomasını başarıyla alarak mezun olmuş bir öğrenci olmak istiyorum. Ölüme inanmıyorum ben. Ölüm sadece yeni bir başlangıç, mutlak gerçeğe açılan bir kapı. Bu düşünce beni daha mutlu, daha iyi bir insan yapmaya yetiyor. İnsanları üzmek aldatmak istemiyorum. Bu kısacık yaşamdan çok keyif almak istiyorum. Hatalarımı beni daha olgunlaştıran dersler olarak görmek istiyorum. Bir bardak su içtiğimde bana bunu verene teşekkür etmek istiyorum. Yüreğimde mutluluk enerjisinin sonsuzluk ile birleştiğini hissediyorum. Tüm tecrübelerim , iç seslerim , hislerim ile bunların mutlak gerçekliğine inanıyorum. Başka yollara da saptım bu hayatta ama hiç biri bana bu lezzeti veremedi. Hiçbirinde bu kadar net mutluluğu ve zenginliği hissetmedim.

Tüm bunların hayatın şifreleri olduğuna inanıyorum ve onları çözebilelim diye bize verilen en değerli gücün yani aklın değerini bir kez daha anlıyorum.

Saygılarımla,
Deniz ....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder