Her şeyin aslında enerji olduğundan bahsetmiştim. Düşüncelerimiz de enerji, aklımızdan geçen her bir düşünce ve hayal, evrende bir şeyleri tetikleyen unsurlar haline geliveriyor. Bir yaşam niyetiniz var ise etrafınızda buna uygun bir manyetik alan oluşturuyorsunuz. Sonra her şeyi yöneten ve herşeyin hakimi olan o büyük enerji ,sizin niyetinizin saflığı doğrultusunda size yardım etmeye başlıyor. Ben hayatımın bir çok döneminde niyetlerimin gücü ile hayatıma yön verildiğini, o anlarda hissedemesem de daha sonra, mutlaka hissetmişimdir. Bu da beni her defasında düşüncelerimi kontrol etmeye zorlamıştır. Düşünceler ile hasta olunup, düşünceler ile iyileşildiğine de inanıyorum. Nefes alıp vermenin önemine de inanıyorum. Zehirli ve bize huzursuzluk veren düşünceler üretiyorsak eğer ve düşünce de bir enerji olduğu için bu zehirin vücudumuzda bir yerlerde dönüşüme uğradığını düşünüyorum. Enerji asla yok edilemez ve büyük patlamadan sonra yeni baştan hiç bir enerji yaratılmamıştır. Sadece sürekli bir dönüşüm içindedir. Çok yemek yiyorsak ,bu fazladan aldığımız enerji, bir yerlerde yoğunlaşıp bize sorunlar çıkarıyor. Enerjinin korunumu yasası her yerde kendini ispatlıyor. Beynimizde, bedenimizde, hayatımızda ve evrende. Sürekli bir döngü yaşanıyor. Farkındalık fenerimizi bu yüzden buraya da tutmamız gerekiyor. Neler düşündüğümüzü önemsememiz gerek, niyetlerimizde dikkatli olmamız gerek. Ancak ve ancak sevginin enerjisi ile hayatımızı aydınlatabileceğimizin farkında olmamız gerek. Kendimizi, çevremizi ve hayatımızı güzelleştirebilecek tek enerji sevgi enerjisidir. Çünkü bu evren bu enerji ile yaratılmıştır. Bilerek veya bilmeyerek yaydığınız her kötü enerji önce size, sonra hayatınıza ve çevrenize zarar verecektir. Kötü arkadaşları kendinize çekip, şansızlıkları, kötü talih dediğiniz olayları kendinize çekeceksinizdir. Sonra da isyan edip bu döngünün daha da şiddetlenmesine sebep olacaksınızdır. Hayatınızda bir şeyler kötü gidiyor, hastalanıyorsanız, tüm talihsizlikler sizi buluyorsa, enerjinin korunumu yasasını hatırlamalısınız. Büyük ve herşeyin kaynağı olan sonsuzluk enerjisine yönelip sevgi enerjisini tüm hücrelerinize çekmelisiniz. Her nefes alışınızda sevgi olmalı ve her nefes verişinizde kötülüğü uzaklaştırmalısınız bedeninizden ve hayatınızdan.
Allah en büyük sonsuzluk enerjisi ise mutlaka bu enerjinin değişik bileşenleri mevcut. Bu enerjinin bildiğimiz ,öğrendiğimiz kadarı ile 99 değişik ismi mevcut ve her bir isim değişik enerji dalgaları yaymakta, bunları inanarak tekrarladığımızda bu enerjinin hayatımıza akmasına izin veriyoruz düşüncelerimiz aracılığı ile. Enerji bedenimizdeki eksiklikler , hatalar bu şekilde düzeliyor. Uzak doğu felsefeleri çok moda ve onlara baktığımızda buna benzer şeyler görüyoruz. Sevginin önemini vurguluyorlar, çok değişik mantraları var ve bunlara bakarak meditasyon yapıp bunlardan enerji alıyorlar. Ben dünyada bugüne kadar her şeyde birlik kavramının geçerli olduğuna inandığım için dinlerin de birbirinden ayrı olabileceğini asla düşünmüyorum. Bu evrenin tek bir hakimi var ve ancak tek bir inanç sistemi olabilir. Ancak nasıl enerji dönüşüyorsa insanlar da zaman içinde bu enerji ile dönüşüyorlar. Algıları düşünce yapıları değişiyor ve bu yüzden bu sisteme uygun enerji boyutuna geçiriliyorlar ve biz bunları birbirinden ayrı ve hatta birbirine düşman dinler olacak hale sokuveriyoruz. Burada da birlik kavramından uzaklaşıyoruz.
İnsan farkında olmadan ya da inkar ettiği, kendisine verilen kutsal düşünce gücü ile bazen her şeyin hakiminin kendisi olduğu yanılgısına düşüveriyor. Kendi içindeki büyük yaratıcının ufacık bir yansıması ile ama onu inkar ederek bir takım gerçeklerin yanılsamalarını keşfettiğini sanıyor. Böylelikle bir takım ideolojiler, moda inanç akımları, felsefeler türetiveriyor. Ya da mevcutta yer alan ve Bir'lik enerjisinden doğmuş bir inanç sistemine saldırıp onu parçalara ayırıveriyor. Kendi zavallı akılları ile kendi oluşturdukları bu akımlara yönelip yollarını şaşırıyorlar ve en kötüsü bu yanlışları hayatlarında körü körüne sabitleyip, doğrulaştırıyorlar, artık kimseyi dinlemeyip üstüne üstlük başkalarına da zarar vermeye başlıyorlar. Bu zehir yayılmaya başlıyor.
Tüm bu düzen içerisinde doğruluktan ayrılmamayı başaran, manevi güçleri ile her şeyin yaratıcısına bir nebze daha yakınlaşabilen özel insanların varlığına da inanıyorum. Bunlar bir şekilde mesajlarını vermeye çalışıp Bir'lik kavramı doğrultusunda bu sevgiyi herkese aşılamaya çalışmışlar. Yaydıkları sevgi enerjisi her seferinde onlara yeniden dönerek daha da yücelmelerini sağlamış. Karanlıkları aydınlatan çok güçlü bir ışık olmuşlar.
Her şeyin sahibi ve yaratıcısı olan ve sonsuz enerjiye sahip O büyük varlıktan bizlere düşüncelerin en güzellerini göndermesini diliyorum. O güzel enerji ile yıkanıp tertemiz kalalım. Bu sevgi akışının geldiği kaynak asla kurumasın ve bizler amacına ulaşmış ve Bir'liğine dönmüş, görevini yerine getirmiş ruhlar olalım.
Saygılarımla,
Deniz...
Allah en büyük sonsuzluk enerjisi ise mutlaka bu enerjinin değişik bileşenleri mevcut. Bu enerjinin bildiğimiz ,öğrendiğimiz kadarı ile 99 değişik ismi mevcut ve her bir isim değişik enerji dalgaları yaymakta, bunları inanarak tekrarladığımızda bu enerjinin hayatımıza akmasına izin veriyoruz düşüncelerimiz aracılığı ile. Enerji bedenimizdeki eksiklikler , hatalar bu şekilde düzeliyor. Uzak doğu felsefeleri çok moda ve onlara baktığımızda buna benzer şeyler görüyoruz. Sevginin önemini vurguluyorlar, çok değişik mantraları var ve bunlara bakarak meditasyon yapıp bunlardan enerji alıyorlar. Ben dünyada bugüne kadar her şeyde birlik kavramının geçerli olduğuna inandığım için dinlerin de birbirinden ayrı olabileceğini asla düşünmüyorum. Bu evrenin tek bir hakimi var ve ancak tek bir inanç sistemi olabilir. Ancak nasıl enerji dönüşüyorsa insanlar da zaman içinde bu enerji ile dönüşüyorlar. Algıları düşünce yapıları değişiyor ve bu yüzden bu sisteme uygun enerji boyutuna geçiriliyorlar ve biz bunları birbirinden ayrı ve hatta birbirine düşman dinler olacak hale sokuveriyoruz. Burada da birlik kavramından uzaklaşıyoruz.
İnsan farkında olmadan ya da inkar ettiği, kendisine verilen kutsal düşünce gücü ile bazen her şeyin hakiminin kendisi olduğu yanılgısına düşüveriyor. Kendi içindeki büyük yaratıcının ufacık bir yansıması ile ama onu inkar ederek bir takım gerçeklerin yanılsamalarını keşfettiğini sanıyor. Böylelikle bir takım ideolojiler, moda inanç akımları, felsefeler türetiveriyor. Ya da mevcutta yer alan ve Bir'lik enerjisinden doğmuş bir inanç sistemine saldırıp onu parçalara ayırıveriyor. Kendi zavallı akılları ile kendi oluşturdukları bu akımlara yönelip yollarını şaşırıyorlar ve en kötüsü bu yanlışları hayatlarında körü körüne sabitleyip, doğrulaştırıyorlar, artık kimseyi dinlemeyip üstüne üstlük başkalarına da zarar vermeye başlıyorlar. Bu zehir yayılmaya başlıyor.
Tüm bu düzen içerisinde doğruluktan ayrılmamayı başaran, manevi güçleri ile her şeyin yaratıcısına bir nebze daha yakınlaşabilen özel insanların varlığına da inanıyorum. Bunlar bir şekilde mesajlarını vermeye çalışıp Bir'lik kavramı doğrultusunda bu sevgiyi herkese aşılamaya çalışmışlar. Yaydıkları sevgi enerjisi her seferinde onlara yeniden dönerek daha da yücelmelerini sağlamış. Karanlıkları aydınlatan çok güçlü bir ışık olmuşlar.
Her şeyin sahibi ve yaratıcısı olan ve sonsuz enerjiye sahip O büyük varlıktan bizlere düşüncelerin en güzellerini göndermesini diliyorum. O güzel enerji ile yıkanıp tertemiz kalalım. Bu sevgi akışının geldiği kaynak asla kurumasın ve bizler amacına ulaşmış ve Bir'liğine dönmüş, görevini yerine getirmiş ruhlar olalım.
Saygılarımla,
Deniz...