1 Eylül 2009 Salı

Niyetlerin saflığı

Bir süre ara verdikten sonra yeniden kulağımda müzikle harflere dokunmak çok güzel. Böyle geçen dakikalar benim için her zaman çok değerli olmuştur. Fırtınalı, azgın dalgalarla dolu dünya denizinden içimdeki sakin limana demir atmak gibi geçmiştir bu dakikalar hep. Huzur verici ve iyileştirici. İşte yine döndüm limanıma.

Bugünlerde niyetlere kafayı taktım. Hayatlarımızın, farkında olduğumuz ve olmadığımız binlerce niyetlerden oluştuğunu düşünüyorum ve bizim saflığımızı tamamen onların belirlediğini. Onlar ne kadar saf ise bizler de o kadar saf oluyoruz. Şimdi niyetlerimi düşünüyorum. Yaşarken farkında olarak veya olmayarak nelere niyet ettiğimi ve onların ne kadar saf olduğunu sorguluyorum. Bu konu nerden aklıma geldi dersek, bugün iş yerimin terasında yağmuru izlerken yaprakların ucundan yavaşça sarkan ve yere düşen yağmur tanecikleri bana bu ilhamı verdi. Öylesine saf ve berrak göründüler ki gözüme onlarla empati yaptım. Kendi berraklığımı sorguladım yaşamımda. Hayattan ne istiyorum?, kimlerden ne gibi çıkarlarım var? Beklentilerim neler? Bu uğurda ne gibi davranışlarda bulunuyorum? Birilerini kırıp incitiyor muyum bu uğurda? Üzüyor muyum farkında olmadan onları? Davranışlarım ne kadar beni ifade ediyor? İçimdekilerle dışımdakiler ne kadar birbirinin aynı? Hayatımda neler olup bitiyor? Bunların sebebi ve kaynağı nedir? Benim rolüm nedir?

Sürekli, her an, her dakika ve saat her şeyin sadece enerjiden ibaret olduğuna daha fazla inanıyorum. Hayatlarımız bir yöne doğru gidiyor ve bizler çoğu zaman direksiyonun başında olmuyoruz. Farkında olmadan kontrolsüzce düşünceler aklımızdan akıp gidiyor. Ne bir filtre var ne de onlara yön verecek valfler. Farkına bir varabilsek onların ne kadar önemli olduğunun! Hepsinin çok güçlü enerji dalgalarına sahip olduğunun ve hayatımıza yön verdiğinin! Niyetlerimizin ne kadar büyük bir güce sahip olduğunu bir bilebilsek ve hiç unutmasak. O zaman işte o zaman önümüzde duran hayat direksiyonlarımızın farkına vararak kontrolü ele alabilirdik. Beynimize akıp duran kötü dalgaları durdurabilsek, sevgi enerjisine yer açabilsek içimizde ve onların hayatımıza şifa verdiğine tanık olabilsek. Endişelerin, kuruntuların, nefretlerin, kıskançlıkların, intikam duygularının birer zehir olduğunu görebilsek ve onların bizi ne kadar hasta ettiğinin farkına varabilsek. Bunlarla bilinçli bir şekilde mücadele edebilmek için kendimizi eğitsek. Bu gerçekten eğitimlerin en müthişi olurdu. Bir şeyleri öğrenmek için harcadığımız çabanın bir kısmını buna verebilseydik ve hayatımızın bir yağmur damlası kadar berrak olması için mücadele edebilseydik, bu ne muhteşem bir ilerleme olurdu. Zaten bu dünya bizi öyle bir ele geçirdi ki, önceliklerimizi bile unuttuk. Nelere gerçekten ihtiyacımız olduğunu unuttuk. Birer robot haline geldik. Gözümüzü hırs bürüdü ve artık gerçekten göremez ,gerçekten duyamaz olduk. Bizler çok kirlendik. Arınmaya, temizlenmeye öyle çok ihtiyacımız var ki!

Keşke mutluluk pusulamızın bozulduğunu anlayabilseydik!

Tüm bu konularda yazılmış onlarca kitap var ve insanların artık bunlarla daha fazla ilgilendiğini görüyor olmak çok güzel. Ben de yıllardır okurum, okuyup düşünürüm, ve bir türlü kendimden memnun olamadım. Bir türlü yeterli göremedim kendimi. Ama bunca yıldan sonra o kitaplarda gerçekten nelerden bahsettiğini daha yeni anladığımın farkına varıyorum. Meğer yıllardır hiç bir şey anlamamışım, ama onlar birer tohum gibi hayatıma serpilmiş ve işte şimdi filizleniyorlar. Bunları içimde hissediyorum. Bana huzur verince anlıyorum. Hayatımda tecrübe ediyorum ,gözlemliyorum ve düşünüyorum. Artık biliyorum ki neye niyet ediyorsam o hayatımda bir gerçek haline dönüşüveriyor. Sihir gibi bir şey bu. Zaman yüzünden farkına varamıyoruz. Zaman bizi kör ediyor , bir sis perdesi gibi kapatıyor her şeyi. Ama pes etmezseniz bunun peşini bırakmazsanız kalkıveriyor tüm sis perdeleri. O zaman anlıyorsunuz neye ait olduğunuzu ve ne kadar büyük bir gücün bir parçası olduğunuzu ve uğrunda mücadele edip durduğunuz tüm o şeylerin ne büyük bir yanılsama olduğunu.

Saygılarımla,
Deniz....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder