14 Eylül 2009 Pazartesi

Gerçek Başarının Sırrı

Hayatta başarının sırrının ne olduğu konusunda eminim yüzlerce kitap yazılmıştır ve hepimiz bu konuda düşünmüşüzdür. Benim kendi tecrübeme göre başarının sırrı gerçekten sadece şu anda saklı. Eminim çoğumuz aslında gerçekten şu anda yaşamıyor. Sürekli ya gelecekte ya da geçmişte yaşıyoruz. Yemek yerken o anda orada olmayıp bir saat sonra yapacağımız bir görüşmede oluyoruz. Trafikte araba kullanırken çoğumuz o anda arabada olmayı tercih etmeyip varış noktalarımızda yapacağımız işlerin kaygısında oluveriyoruz. Bu yüzden sabrımız yok. Sürekli bir telaş içinde yaşıyoruz. İçinde bulunduğumuz o en değerli an bize tad vermiyor.

Zihnimiz de bize tad vermiyor, acı bedenlerimiz rahat durmuyor. Şu anda sessizce kalamıyoruz huzurla, yediğimiz lokmaların tadına gerçekten varamıyoruz. Sürekli bir vesvese, kuruntu, senaryolar, ihtimaller içerisinde acı çekiyoruz. Ya şu öyle olmazsa , ya beni kabul etmezlerse, bana bunu neden dedi ki? Acaba ne ima etti? Neden onu yaptım ki?
Sonra yazık oluyor o güzelim anlara!

Bu konuda bana göre en müthiş insanlardan biri Eckhart Tolle. Şimdinin Gücü ve Var olmanın Gücü adlı kitaplarını hayatım boyunca defalarca okumak istiyorum. Verdiği örnekler çok çarpıcı. Diyor ki : Bir kitap almak için kitaplığa doğru yürüdüğünüzde konsantre olmanız gereken görev kitabı almak değil attığınız adımlardır. İşte hayatımız bu yüzden çöplük haline geliyor, her tarafta entropi bu yüzden sürekli artıyor. Evime geldiğimde odama bakıyorum hiç bir şey olması gereken yerde değil, çünkü bir şeyle işim bittiğinde o anda orada olmadığım için veya buna tahammülüm olmadığı için bırakıveriyorum herhangi bir yere ve bu böyle ortada kaos oluşturuyor. İçinde bulunduğumuz anda farkında olarak kalabilsek, ona en üst seviyede önem versek ve zihnimizin saldırılarına karşı uyanık kalabilsek. O anda sorumluluk alabilsek o zaman kalite artmaz mıydı? Okuduğum bir kitapta içinde bulunduğumuz anı bir kum saatinin dar boğazına benzetiyordu yazar, o anda her seferinde sadece bir kumun geçmesine izin veriliyor, ama biz ne yapıyoruz tüm kumları o daracık yerden tek seferde akıtmak istiyoruz.

Şimdi bunun etkilerini ve önemini hayatımda görüyorum. Sürüncemede bırakmak kelimesi benim düşmanım artık. Bir şey yapılması gerekiyorsa bunun zamanı şu andır ve ben o an sadece onu en üst kalite seviyesinde tamamlamak için sorumluluk almalıyım. Yemek yerken önemli olan ağzımdaki lezzet olmalı. Araba kullanırken bundan keyif almalıyım. Acelem ne için? Yürürken çevremdeki güzelliklere odaklanmalıyım, görmeliyim uçan kuşları ve hissetmeliyim yüzüme esen rüzgarı. Çünkü ben sadece bu anda yaşıyorum ve benim için en önemli iş içinde bulunduğum anda yaptığım iş olmalı, o her ne ise!

Tüm bunları topladığımızda bana göre ortaya huzur, sağlık ve başarı çıkıyor. Ben bunu test ettim ve onaylıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder